Dördüncü Osman

11 Haziran 2010 Cuma

Olimpiyat Çocukları Gazeticileri Mest Etti

Olimpiyat Çocukları Gazetecileri Mest Etti

Türkçe Olimpiyatları'na katılan dünya çocukları, İstanbul'da yapılacak kapanış töreniyle Türkiye'ye veda edecek. Öğrenciler, şarkı, şiir ve halkoyunu gösterileriyle yine hafızalara kazındı. Ankara'da çeşitli ziyaretlerde bulunan yarışmacılar, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri tarafından da ağırlandı. Gazeteciler, farklı dil, din ve renklerdeki çocukların Türkçesine hayran kaldı.

8. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nda yarışan dünya çocukları, Türkiye'de bulundukları süre içinde pek çok televizyon ve radyo kanalına çıktı. Konuk oldukları ana haber bültenleri ve sabah programlarında reytingleri artıran yarışmacılar, medya kuruluşlarının Ankara temsilcilikleri tarafından da ağırlandı. Gazeteciler, farklı renklerden yüzlerce çocuğu çok sıcak bir şekilde karşıladı. Şiir, şarkı ve skeçlerden oluşan sunumlarıyla maharetlerini sergileyen öğrenciler, büyük beğeni topladı.

Habertürk Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, dev bir olimpiyat pastası keserek öğrencilere jest yaptı. Gazetenin Urfalı yazarı Bekir Coşkun'un "Urfa türküsü bilen var mı?" sorusu cevapsız kalmadı. Iraklı öğrenci 'Urfa'nın etrafı' türküsünü söylerken Coşkun, "İnanamıyorum, harika bunlar." diyerek uzun süre alkışladı. Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, Antep şivesiyle baklavanın nasıl yenileceğini tarif eden öğrenciye, "Antepliyim, senden öğrendim." diye espri yaptı. Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila konuklarıyla ilgili duygularını "Müthiş, bunlar. Türkçeyi çok güzel kullanıyorlar." sözleriyle özetledi. Sabah yazarı Yavuz Donat, öğrencilere gazeteyi bizzat gezdirdi. Gazetede ikram edilen erik ise en çok Kırımlı öğrenciyi sevindirdi. "Annem yeşilken yedirmiyor, giderken bunları yanımda götüreceğim." sözleri sohbete ayrı bir güzellik kattı.

Hürriyet Temsilci Yardımcısı Şükrü Küçükşahin, İdari Koordinatör Barbaros Muratoğlu ve diğer Hürriyet Ankara çalışanları bir öğrencinin seslendirdiği 'Gesi Bağları' parçasını dinlerken hayranlıklarını gizleyemedi. Öğrencilerin bir diğer durağı ise TRT Ankara Radyosu idi. Yapımcılığını Nizamettin Yücel'in yaptığı, Hakan Çelik ve Hafize Okan'ın sunduğu programa konuk olan yarışmacılar, coşkulu şarkı, duygusal şiirleri ve hoş sohbetleriyle radyo başındaki dinleyicilere güzel dakikalar yaşattı.

Misafir öğrencilerin ziyaret ettiği medya organları şunlar: Gazeteler: Zaman, Hürriyet, Milliyet, Sabah, Bugün, Habertürk, Yenişafak, Star, Yeniçağ, Ortadoğu, Yeniasya, Vakit, Milli Gazete, Türkiye, Radikal. Televizyonlar: STV, Kanal D, Star, CNN Türk, NTV, ATV, Kanal A, Habertürk, Beyaz TV, Bugün, Kanaltürk, Kanal7, TV8, Fox, Kanal 24, TGRT ve TRT Ankara Radyosu.

Ankara / Zaman

Anadolu'da Türkçe Coşkusu

Anadolu'da Türkçe Coşkusu

İzmir

İzmir Kültürler Arası Diyalog Merkezi'nin (İZDİM) ev sahipliğinde düzenlenen organizasyonda dünya çocukları bol bol alkış aldı.

Sunuculuğunu İlker Gültekin'in yaptığı program saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Değişik ülkelerden çocukların Kütahya, çökertme ve kesik çayır halk oyunlarıyla start alan gecede, Filipinler'den Al-Qayyim Mansil-Ershad Halud'un oynadığı Hacıvat-Karagöz oyunu izleyenleri güldürdü.

Gaziantep

Gaziantep'te düzenlenen programın açılış konuşmasında konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dünyanın her yerinde çocuk yetiştirmenin ibadet olduğunu söyledi.

Şimşek, "Gittiğim bütün ülkelerde Türk okullarını ziyaret etme imkanı buluyorum. Dün Amsterdam'da belediye ile üniversite ve oradaki iş adamlarının liderliğinde çevre sorunlarına çözüm konusunda bir yarışma düzenlenmiş ve buna 'Çevre Olimpiyatları' denmiş. Ben birçok ülkeden ve ağırlıklı olarak Türk okullarından temsilcilerle bir araya geldim. İnanılmaz bir şey, insan gurur duyuyor." diye konuştu.

Şimşek, şöyle dedi; "Misafirlerimiz, bizimle kuracağı diyalogu çok daha büyük ölçekte Türkçe vasıtasıyla, Türk dili vasıtasıyla dünyanın birçok köşesinde bize yaşatıyorlar. Belki de bu vasıtayla kültürler arası dostluk, kardeşlik bütün farklılıklarımıza rağmen pekişecek. Daha iyi bir şekilde insanlık bir araya gelecek. Bunda da bu okulların, hayırseverlerin ve öğretmenlerin katkısı çok büyük. Dünyanın dört bir köşesinde bu organizasyona katkıda bulunan herkese teşekkür borçluyuz."

AK Parti Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin de, dünyaya Türkçe öğreten herkese teşekkür ederek, hayal edilen barışın bu çocuklarla gerçekleşeceğini söyledi.

Manisa

Türkiye'ye gelen 120 ülkeden 750 öğrencinin zorlu bir yarışma sonrası Manisa'ya gelen 60 öğrenci tarihi bir gün yaşanmasına neden oldu. Program başlamadan 15 bin kişilik stadı dolduran ve çimlerin üzerine atılan sandalyelere sığmayan binlerce Manisalı kapılardan içeri giremeyince dışarıda kurulan büyük ekranda programı takip etti. Hasta olmasına rağmen programa katılan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, bu kadar kalabalığı kendisinin de beklemediğini belirterek, 50 bin kişinin stadyumun içinde ve dışında programı takip ettiğini söyledi. Arınç bugün 120 ülkenin katıldığı bu programa önümüzdeki yıl dünyadaki bütün ülkelerin katılmasını beklediğini söyledi.

"Bu akşam Manisa müstesna bir gece yaşıyor. Hakikaten Türkiye'nin en güzel stadlarından biri olan Manisa 19 Mayıs stadında pek çok maçlar oynandı ama ilk defa böyle bir geceye ev sahipliği yapıyor. İçeride binlerce insanımız var, dışarıda bundan daha fazlası var. Bu akşam inanıyorum ki büyük bir heyecanla, çoşkuyla gelen 50 bine yakın değerli Manisalı var. Allah hepinizden razı olsun." diye konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sekizincisi düzenlenen olimpiyatlara birincisinden beri fırsat buldukça katıldığını hatırlattı. Arın konuşmasını şöyle sürdürdü; "Bu sene Manisa da ev sahipliği yapıyor. Çok güzel bir kalabalık var, çok güzel bir sahne düzeni var. Işıklarıyla, renkleriyle bir görsel şölen yaşanıyor."

...

Manisa Aktif Eğitimciler Derneği'nin (AKED) üstlendiği organizasyonda Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Milletvekilleri, bürokratlar ve vatandaşlar programı büyük bir coşkuyla seyretti.

Program sonunda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olimpiyatların Manisa organizasyonuna sponsor olan Organize Sanayi Bölgesi ve Yonca Yağ Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Sait Türek'e plaket verdi.

(CİHAN)

Biri Türkçe Biri Bengalce Söyledi

Biri Türkçe Biri Bengalce Söyledi

Dünyanın çocukları, günler haftalar boyunca sevgi dilinde konuştu, sevgi dilinde şarkılar söyledi. Organizasyonun adı 8. Türkçe Olimpiyatları'ydı. Ancak herkesin gözyaşlarıyla izlediği o sahnelerde sadece Türkçe yoktu.

Dünyanın tüm renkleri bir oldu. Sahne adeta bir renk cümbüşüyle doldu.

Türkçe Olimpiyatları sürerken insan olmanın ortak paydalarını keşfetti herkes... Ortak şarkılar dünya çocuklarını ortak duygularla el ele tutuştururken gönüller de buluştu.

Ankara'daki ödül töreninin en çok konuşulan ikilisi ise Senegal'den gelen Farzana ile Sevde Nur oldu. Farzana o meşhur "Üsküdara gider iken" şarkımızı Türkçe, Sevde Nur ise Bengal dilinde seslendirdi.

Sevde Nur, Bangladeş'teki Türk okulunun öğretmenlerinden birinin kızıydı. Farzana da o okulun öğrencilerinden biriydi... Onlar birbirlerinin dünyalarına misafir olurken, o dünyaların dillerini de öğrenmişlerdi.

Dünyanın dört bir yanında açılan okullar sayesinde tüm güzel renkler birbiriyle buluştu. Dünya çocukları olimpiyat sahnesinde seyri doyumsuz bir ebru oluşturdu.

Sesler seslere, diller dillere, güzellikler güzelliklere işte böyle eklendi. Farzana ve Sevde Nur, güzelin güzele eklenerek nasıl çoğaldığını gösterdi. Onlar gibi binlercesi var... Ve bu binlerce çocuk, dünyayı sevgi dilinde buluşturmak için her yıl daha büyük bir coşkuyla bir araya gelmeye devam edecek.

Samanyoluhaber.com

En Büyük Hizmet,İnsana,Eğitime ve Kardeşliğe Yapılandır

En Büyük Hizmet, İnsana, Eğitime ve Kardeşliğe Yapılandır

Başbakan Erdoğan, 8. Türkçe Olimpiyatları'nın finalinde duygusal bir konuşma yaptı. Değişik ülkelerdeki Türk okullarında fedakârca görev yapan öğretmenlere teşekkür eden Başbakan, en büyük hizmetin insana, eğitime, dostluk ve kardeşliğe yapılan hizmet olduğunu söyledi. Erdoğan, 120 ülkeden gelen çocukların ailelerine de selam iletti.

Dünyanın dört bir yanından gelip Türkiye'de gönülleri fetheden Türkçe Olimpiyatları çocuklarının vedası da muhteşem oldu. Bu yıl 8'incisi düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın final programına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın barış içerikli mesajları damgasını vurdu. Konuşmasında Yunus Emre, Mevlânâ, Atatürk, Said Nursi ve Nazım Hikmet'ten alıntılar yapan Erdoğan, Gazze'deki çocukların dramına da dikkat çekti. Duygusal bir konuşma yapan Başbakan, salondakilere Arapça, Kırgızca, Urduca, Kazakça, Bengalce ve Türkçede aynı anlama gelen 'selam' kelimesiyle seslendi. Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Erdoğan, Türkçe Olimpiyatları'nın önemine vurgu yaparken, "En büyük hizmet, insana yapılandır, eğitime yapılandır, dostluğa ve kardeşliğe yapılandır." dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti: "Bir avuç gönül adamı, dünyanın uzak ülkelerine Türkiye'nin gönül zenginliğini, Anadolu'nun şefkatini götürdüler. Hiçbir fedakarlıktan kaçınmadılar. Engellere boyun eğmediler. Bahaneye sığınmadılar. Var oldukları her yerde Türk bayrağını barış sembolü olarak taşıma şerefine eriştiler. Gittiğim her yerde, Türk okullarında bayrağımızın dalgalandığını görüyor ve bundan gurur duyuyorum. Bu gönül hareketine önayak olan herkese teşekkür ediyorum."

Bu arada Afganistanlı Şaire Osmani'nin okuduğu 'Annem' şiiri Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'ı ağlattı. Gecenin bir diğer duygusal anı da ünlü yazar ve düşünce adamı Hekimoğlu İsmail'in sahneye geldiği anlardı. Kendisine, Türk dünyasının simge isimlerinden İsmail Gaspıralı adına ödül verildi. Yazara, ödülünü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş sundu. Bu sırada yerinden kalkarak Hekimoğlu İsmail'in yanına gelen Başbakan, yazarın elini tutarak kendisine hürmet gösterdi. Bu sahne, salondakiler tarafından ayakta alkışlandı.

Programa Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, sanatçılar Emel Sayın, Serdar Ortaç, Sezen Cumhur Önal, Bedia Akartürk, eski futbolcu Hakan Şükür, Teknik Direktör Bülent Uygun, Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert, Akşam Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Vatan Gazetesi yazarı Can Ataklı, Sabah Gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman ile çok sayıda davetli katıldı. Programın sunuculuğunu Kadir Çöpdemir'le birlikte Moldovalı öğrenci Nadia yaptı.

Başbakan, Gazze'de ölen çocuklardan isim isim örnekler vererek salondakileri duygulandırdı. 3 yaşındaki El Muiz'in Ocak 2009'da, ablasının elinden sıkı sıkıya tutmuş bir şekilde bakkala giderken üzerlerine düşen bombayla hayatını kaybettiğini söyledi. Onlar gibi 2 yaşındaki Esad Nizar Abdülkadir'in, 8 yaşındaki İyad'ın, dedesiyle akşam namazını kılmak için evlerinin yakınındaki camiye giden 6 yaşındaki Muhammed Musa El Silavi'nin de bombalanma sonucu öldüğünü anlattı. 2009 Ocak ayından itibaren 300 çocuğun, 2000'den itibaren de bin 500 çocuğun bu şekilde hayata gözlerini yumduğunu belirtti. Saldırılar olmasa belki de bu çocukların yine bu salonda olabileceklerini ve Türkçe şarkılar söyleyebileceklerini ifade etti. Mavi Marmara gemisinde İsrail askerlerince öldürülen 19 yaşındaki Furkan Doğan'ı da anan Erdoğan, "Yeryüzünde hiç kimse çocukların katledilmesini mazur gösteremez." dedi. Başbakan, en büyük hizmetin eğitime ve insana yapılması gerektiğini kaydetti. Bu noktada da Bediüzzaman Said Nursi'nin, "Bizim düşmanımız cehalet, zaruret ve ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet ve ittifak silahıyla mücadele edeceğiz." sözüne atıfta bulundu.

İstanbul/ZAMAN

5 Haziran 2010 Cumartesi

Dördüncü Osman 36.Bölüm Özeti(FRAGMAN EKLENDİ)

Dördüncü Osman 36.bölüm özeti

Olimpiyatlar,Çağın En Büyük Kültür Şöleni

Olimpiyatlar, Çağın En Muhteşem Kültür Şöleni

120 ülkeden 750 öğrencinin katıldığı Türkçe Olimpiyatları'nda dünya çocukları ilk kez kendi dillerinde de yarıştı. Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde dün yapılan finalde Azerbaycan'dan Şebnem Haverdiyeva 1. oldu.

8. Uluslararası Türkçe Olim-piyatları'nda bu yıl ilk kez dünya çocukları kendi dillerinde de yarıştı. Deneme mahiyetinde olimpiyatlara konulan, yapılacak değerlendirmeye göre yarışma kategorilerine eklenecek 'yerel dilde şarkı yarışması'nda öğrenciler Türkiye'ye kendi dillerindeki şarkılarla seslendi.

İzleyicilerin yoğun ilgisi altında gerçekleştirilen yarışma sonucunda birinciliği Azerbaycan'dan Şebnem Haverdiyeva 'Bir Millet İki Devlet' adlı şarkısıyla elde ederken, Fransa'dan Jennifer Modica-Camille Goussale çifti 'S'il suffisait d'aimer' (Sevmek yeterli olsaydı) şarkısıyla 2., Mısır'dan İbrahim Yahya Zekeriyya ise Arapça söylediği 'Mevlay' parçasıyla 3. oldu.

Ankara Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde yapılan finali izleyen protokol üyeleri önemli mesajlar verdi. Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür, organizasyonu 'çağın en muhteşem kültür şöleni' olarak nitelendirdi. Olimpiyatlarda 'insanların imanı, azmi, aşkı ve yürekleri' olduğunu belirten Gürgür, "Bu eseri vücuda getirmek muhteşem bir başarı." ifadelerini kullandı. Gürgür, yıllar önce ses bayrağımız olan Türkçeyi alıp dünyanın dört bir tarafına götürüp bugün bu öğrencilerle dönen öğretmenlerin muhabbet ve aşkı da beraberlerinde getirdiklerini vurguladı. Olimpiyatları 'insanlık adına onur verici, milletimiz açısından da muhteşem bir başarı' olarak değerlendirdi."

Eski kültür bakanlarından Namık Kemal Zeybek, "Bu organizasyon gösteriyor ki, bizim milletimiz böylesine büyük işleri başarabilecek kudretini hâlâ saklıyor. Bunu gerçekleştirenlere, ışık tutana şükranlarımı sunuyorum." Derken, eski devlet bakanlarından Nevzat Ercan da 21. yüzyılda insanlığın diyalog, huzur ve barış aradığına dikkat çekerek, "Bu yola da bunun için çıkıldı. Bu yolu açan, bu yolun yolcularına teşekkür ediyorum." diye konuştu. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ise şunları söyledi: "Biz Ankara'nın ilçelerindeki çocukları bir araya getirmekte zorlanırken, böyle devasa bir organizasyonun dünyanın dört bir tarafından bu kadar insanı bir araya getirmesi parayla veya akılla olacak iş değil, ancak imanla olacak bir iş."

İbrahim Asalıoğlu / Zaman

Gurbetteki Türkçe de Unutulmadı

Gurbetteki Türkçe de Unutulmadı

Olimpiyatlar kapsamında yapılan 'anadil şiir' yarışması finalinde İngiltere'de yaşayan Türk asıllı yarışmacı Beyza Tachir 'Canım İstanbul' şiiriyle altın madalyaya layık görüldü.

Türkçe Olimpiyatları, gurbette yaşayan Türkleri ve Türkçelerini unutmadı. Yurtdışında yaşayan Türklerin çocuklarını kendi kültürlerine ve Türkçeye yönlendirmek amacıyla olimpiyatlar kapsamında Türk kökenli yarışmacılar için 'anadil' kategorisinde yarışmalar düzenlendi.

Yabancı öğrenciler için 'konuşma, yazma, dil bilgisi, şarkı, şiir, sunum, genel kültür, özel beceriler, halkoyunları, okuma, deneme ve ülke tanıtım stantları' olmak üzere 12 dalda yarışma yapılırken, anne babası Türk olanlar için anadil kategorisinde 'kompozisyon, şiir ve genel kültür' olmak üzere 3 alanda yarışma gerçekleştirildi. Türkçe Olimpiyatları Genel Sekreteri Tuncay Öztürk, 'anadil' kategorisini düzenlemekteki amaçlarını şöyle açıkladı: "Yurtdışındaki Türk çocuklarımızın bulundukları ülkelerin dilleriyle eğitim aldıkları için Türkçeden uzaklaştıklarını görüyoruz. Olimpiyatların başından beri bu alanda yarışmalar düzenleyerek Türkçeyle bağlarının güçlenmesine katkı sağlıyoruz."

Önceki akşam yapılan 'anadil şiir' yarışması finalinde ABD New York'tan Semra Travac 'Ellerimizin büyük boşluğu', İngiltere'den Beyza Tachir 'Canım İstanbul', İrlanda'dan Reyhan Nas 'Fetih Marşı', İskoçya'dan Cihan Akın ise 'Gardaş Tut Elimden Gidek Sivas'a' şiiriyle altın madalya kazandı.

Türkçe, Geleceğin Medeniyet Dili Olacak

Finali izleyen Meclis Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, çocukları 'çiçek bahçesi'ne benzetirken, Meclis Tarım Orman Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, "Olimpiyatlar her yıl başka bir güzelliği beraberinde getiriyor. Sevgi, barış ve kardeşlik dili olan Türkçemizi öğreten tüm hocalarımıza, bu işin akıl hocası değerli büyüğümüze ve emeği geçenlere saygılar sunuyorum." dedi. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Bilgin, Türkçenin bir medeniyet dili olduğunu vurgulayarak, "Ümit ediyoruz, gelecekteki büyük medeniyetin de dili olacak. Buna 120 ülkeden gelen bu gençler katkı yapacak." temennisinde bulundu. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Aziz Akgül ise Meclis'in 'bu muhteşem faaliyetleri gerçekleştirenleri ve mimarını Nobel'e aday göstermesini' istedi. Anayasa Mahkemesi eski üyesi Sacit Adalı da olimpiyatlara katılan öğrencilere '1', öğretmenlerine '2', öğrencilerin anne-babalarına '3', bu organizasyonu yapanlara ise '4' misli teşekkür etmek gerektiğini ifade etti.

Zaman

Kendileri Yabancı Hikâyeleri Türkçe

Kendileri Yabancı Hikâyeleri Türkçe

'Aynı dili konuşuyoruz' sloganıyla aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Kayseri'nin de bulunduğu 14 ilde gerçekleştirilen olimpiyat etkinliklerinde coşku tüm Türkiye'yi sardı.

Bu muhteşem program Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenecek ödül töreniyle taçlanacak.

Hollandalı Tim henüz 15'inde bir genç. 'Nasılsın?' diye sorana, "Çok şükür iyiyim, siz nasılsınız?" diye karşılık veriyor. Güzeller güzeli Aminata Malili'nin billur gibi bir sesi var. Türk sanat müziğimizin en içli şarkılarından 'Buruk Acı'yı öyle duygulu söylüyor ki kulaklarımızın pası siliniyor. Norveçli Christina'nin 'Kardelen' şiiri ise yüreklerimize dokunuyor. Onlar, renkleri, dinleri, hikâyeleri ayrı 'olimpiyat çocukları'. Ama hepsinin ortak bir dili var: Türkçe. Bu yıl 8.si düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için 120 ülkeden gelen 750 öğrenci, dansları, şarkıları ve şiirleriyle gönülleri fethetti. Geçtiğimiz haftayı, İskenderun'dan gelen şehit haberi, ardından Gazze'ye yardım malzemesi götüren gemilere İsrail saldırısı ile hüzünlü geçiren Türk halkına moral olan olimpiyat ekibi, arkalarında bıraktıkları ilginç hikâyelerle ülkemizden ayrılmaya hazırlanıyor. Dedik ya hikâyeleri ilginç diye... Nâzım Hikmet'in teyzesi Sara Okçu sayesinde Türkçe öğrenen Pakistanlı İmtiaz Begum, Danimarkalı öğrenciyi olimpiyatlara hazırlayan ünlü rock sanatçısı Gudrun Holck ve Nurten-Halim Dağlar çiftinin evlatlık edindiği Kanadalı üç kardeş, Kody, Kyler ve Savana'nın hikâyesini dinleyince bize hak vereceksiniz...

***

Danimarkalı rock yıldızı olimpiyatlara öğrenci yetiştiriyor

Gudrun Holck, Danimarka'nın ünlü rock sanatçılarından biri. Aynı zamanda ülkenin önde gelen müzik okulunda öğretmenlik yapıyor. Bir yıl önce Danimarka'daki Türk okulundan Türkçe Olimpiyatları'na şarkı dalında katılacak 15 yaşındaki Emilie Blinkenberg'i yetiştirmek üzere teklif alır. Türk kültürünü yakından tanımak isteyen ünlü rockçı, teklifi tereddütsüz kabul eder. Olimpiyatların Kuzey Avrupa elemelerinde jüri üyeliği de yapan Holck, coşkudan öyle çok etkilenir ki küçük kızını da yanına alarak Danimarka ekibiyle Türkiye'ye gelir. Altınpark'taki Danimarka standında etrafını saran onlarca kişiye poz verirken tanıdığımız bu kızıl saçlı kadın, Türkçe gönüllülerinden. Zira ülkesine dönünce Türkiye lobisi yapacağını söylüyor. Holck, "Olimpiyatların yaygınlaştırılması ve daha çok çocuğun Türkçe şarkılar öğrenmesi için çalışacağım." diyor. Şu sıralar Arapça öğrenen ünlü rockçı, en yakın zamanda Türkçe de öğrenmek istiyor.

Gudren Holck, sosyal olaylara da duyarsız kalmıyor. Saddam rejimi yıkıldıktan sonra soluğu Irak'ta almış. Iraklılara moral olması için konserler vermiş. Danimarka'da Peygamber Efendimiz'e (sav) yönelik yapılan karikatürist olayını 'aptalca' diye nitelendiren Holck, ülkesinin İslam'a karşı saygısız davrandığı görüşünde. Geçen yıl çıkardığı albümünde "Them and Us" (Onlar ve Biz) isimli şarkıyı seslendiren sanatçı, insanlar arasındaki ayrıma dikkat çekmek istemiş. "Hepimiz biriz." diyen Holck, olimpiyatlara katılma nedenini de Türkiye'yi tanımak ve tanıtmak olarak özetliyor. Hiç Türkçe bilmeyen rockçı, Emilie isimli öğrenciye Candan Erçetin'in seslendirdiği 'Annem' isimli şarkıyı çalıştırmış. Şarkı seçiminin hikâyesini Holck'tan dinliyoruz: "O günlerde Emilie'nin annesine kanser teşhisi konulmuştu. Şarkıların sözlerini okurken Emilie 'Annem' şarkısından çok etkilendi ve onunla yarışmak istedi. Şarkıyı çalışırken bir hayli duygulu anlar yaşadı." Emilie'nin annesi, kemoterapi tedavilerinden sonra sağlığına kavuşmuş.

***

Yıllar sonra, Türkçe öğrenmesine vesile olan manevî annesinin mezarında

Nâzım Hikmet'in teyzesi Sara Okçu, bundan tam 37 yıl önce bir iş gezisi vesilesiyle Pakistan'a gider. O yıllarda 21 yaşında olan İmtiaz Begum ile tanışır. Genç kız, Okçu'nun tercümanlığını yapmaktadır. İkilinin ilişkileri zamanla dostluğa dönüşür. Öyle ki Begum, Sara Hanım'a 'manevi annem' der. Hayatını değiştirecek kararı da o günlerde verir. Üniversitede Türkçe bölümünden mezun olan Begum, Pakistanlı ve Türk devlet adamlarına tercümanlık yapar. Şimdilerde ülkesinde Modern Diller Üniversitesi'nde asker ve subaylara Türkçe öğreten 57 yaşındaki İmtiaz Hanım, en son 26 yıl önce geldiği İstanbul'a bu kez Türkçe Olimpiyatları vesilesiyle tekrar geldi. Hem de ölümünden önce Kuzguncuk'ta oturan manevi annesi Sara Hanım'ın evini ve mezarını ziyaret etti. "Birini sevmek çok başka bir şey." diyerek başladığı sözlerini, gözleri ağlamaklı sürdürüyor: 26 yıl sonra İstanbul'a geldim. Sara Hanım'ın evini buldum. Ailesiyle görüşemedim ama yıllar sonra mezarına gitmek nasip oldu ve bir Fatiha okudum. Çok mutluyum. Sara Okçu'da bahsederken gözlerinin içi parlıyor İmtiaz Hanım'ın. Onun için "Tam bir İstanbul hanımefendisiydi." diyor. Begum'a göre Sara Hanım'ın hayatı tam bir tarihi roman. Zira Sara Okçu, İstiklâl Savaşı'nı fiilen başlatan ilk asker ve siyaset adamı Ali Fuat Cebesoy'un kuzeni. Babası askermiş. 19 yaşındaki bir kardeşini de Çanakkale Savaşı'nda kaybetmiş. Manevi annesinin kendisine unutamayacağı birçok anısını anlattığını söyleyen Begum, Nâzım Hikmet'in kendisinden yaşça büyük olan teyzesine şiir yazdığını anlatıyor....

Evlatlık aldığı üç Kanadalı çocuk şimdi olimpiyatlarda yarışıyor

Kody, Kyler ve Savana kardeşler sırayla çıkıyor sahneye. Biri İstiklâl Marşı'nı, diğeri Sakarya, küçük kız ise 'Annem' şiirini okuyor. Heyecanla sahneden indiğinde kendisini bekleyen başörtülü kadının kucağına atlayıp 'annem' diyerek sarılıyor küçük Savana. Esmer, çekik gözlü bu üç sevimli çocuğun gerçek annesi Vietnamlı, babası Kanadalı. 'Anne' diyerek kucağına koştukları kadın ise onları daha kundaktayken evlatlık edinen İzmirli Nurten Dağlar...

Halim ve Nurten Dağlar çifti 15 yıl önce çalışma vesilesiyle Amerika'ya gitmiş. Halim Bey'in bir uçak fabrikasında iş bulması üzerine Kanada'ya gelen çift, 12 yıldır burada yaşıyor. Çiftin üç çocuğu evlatlık almasının hikâyesi de Halim Bey'in Hava Harp Okulu'nda öğrenciyken eğitim için Amerika'ya gittiği yıllara dayanıyor. Baba Dağlar'dan dinliyoruz: "Amerika'da bir parkta otururken yanıma 4 yaşında bir kız çocuğu gelip, 'Benim babam olur musun?' diye sordu. Ne demek istediğini anlamamıştım. Meğerse kimsesiz çocuklar evlatlık olarak veriliyormuş. O yıllarda bekardım ama evlendiğimde evlatlık çocuk almaya karar verdim." Kanada'ya gelince bir arkadaşı vesilesiyle koruyucu aileliğe başvuran Dağlar çifti, hastaneye giderek, uyuşturucu ve alkol bağımlısı olan anne-babası tarafından terk edilen 22 aylık Kody, 9 aylıkken Kyler ve doğar doğmaz da Savana kardeşlerin koruyuculuğunu üstlenir. Yetkililer, koruyucu aileliği yapamadıkları takdirde kendi çocuklarını da kaybetme tehlikeleri olduğunu söyler. Anne Dağlar, "Her ay evimize bir yetkili gelip çocuklarla ilişkimizi kontrol ediyordu. Müslüman ve Türk olmamız onları pek memnun etmese de çocuklara iyi baktığımızı görünce hep artı puan verdiler. Kanadalı yetkililer, şimdi bize, 'Sizin gibi başka koruyucu aile olacak Türkler yok mu?' diye soruyor." diyor.

5 yıllık koruyucu aileliğin sonunda 3 kardeşi nüfuslarına geçiren Dağlar çiftinin de üniversiteye giden bir erkek, lise ve ortaokul öğrencisi iki kız çocukları var. Anne Dağlar, çocuklarının evlatlık kardeşlerini kabullenmekte zorluk çekmediğini söylüyor ve ekliyor: Onlar öksüz ve yetime bakmanın önemini biliyorlar. Nurten Hanım, çocuklara bağlılığını ise şöyle anlatıyor: Evlatlık çocukların kesinlikle öz evladın yerini tutamayacağını düşünürdüm. Şimdi bir öz anne çocuğu düştüğü zaman nasıl kalbi sızlarsa, şimdi ben de onların tüyüne zarar gelecek diye korkmaya başladım. Baba Halim Dağlar ise, "Bu çocukların bir gün gazete sayfalarında uyuşturucudan öldüğü haberini okumaktansa onlara sıcak bir yuva vermiş, geleceklerini kurtarmış olduk. Bunun mutluluğu bize yeter." diyerek, duygularını dile getiriyor. Çocuklar da anne-babasını çok seviyor. Öyle ki 7 yaşındaki küçük kızları Savana, hep onlarla birlikte uyumak istiyormuş. Savana, kendisine büyüyünce ne olacağını sorana, "Önce annem gibi güzel bir anne, sonra doktor olacağım." cevabını veriyor.

Evlatlık olduğunun bilincinde olan 10 yaşındaki Kody ise zaman zaman annesine, "Keşke ben de senin karnından gelseydim. O zaman beni kimselere vermezdin." diyormuş. Nurten Hanım ise oğluna, "Sen benim karnımda değil ama kalbimde büyüdün." diyerek, sevgisini gösteriyor. Çocukların Kanadalı isimlerinin yanı sıra Türk isimleri de var. Kody Kemal, Kyler Abdulkadir ve Savana Nurhayat isimlerini kullanıyor. Geçtiğimiz yıl iki oğlu için İzmir'de sünnet düğünü yaptıklarını anlatan Nurten Dağlar, bir gün çocukları gerçek ailelerini aramak isterlerse yardımcı olacağını ifade ediyor. Ama çocukların kendilerini bırakıp gitmeyeceğini düşünüyor.

Zaman

Olimpiyat Çocukları Devletin Zirvesini Mest Etti

Olimpiyat Çocukları Devletin Zirvesini Mest Etti

8. Türkçe Olimpiyatları için bir aydır Türkiye'de bulunan çocuklar, devletin zirvesini mest etti.

Değişik ülkelerden öğrenciler, Ankara'da ziyaretler de gerçekleştirdi. Tertip komitesinden Şerif Ali Tekalan öncülüğündeki heyetlerle gerçekleşen ziyaretler, renkli ve duygusal anlara sahne oldu. Öğrenciler, şiir, şarkı ve skeçlerle maharetlerini devleti yöneten isimler önünde sergilerken, büyük beğeni topladılar. Bu arada, karşılıklı hediyeleşmeler de ihmal edilmedi. Olimpiyat heyetinin ziyaretinde devlet büyüklerinin ve kurum başkanlarının görüşleri şöyle yansıdı;

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mehmet Ali Şahin: "Bu çocuklarımız ileride önemli görev ve sorumluluklar yüklenecekler ülkelerinde. Birbirleriyle çocukluktan itibaren tanışan çocuklar sayesinde ülkeler arasındaki dostluk ve kardeşlik bağları daha canlı olacaktır. Sadece bugünü değil, bu çocuklarımızın yüzünde geleceği de görüyorum. Bu kadar farklı kültürden, dinden, dilden genci bir araya getiren nedir? Sadece Türkçe midir acaba? Sadece Türkçe diliyle hitap etmeyi öğrenmeleri midir? Dil, sadece kelimeler ve cümlelerden mi ibarettir, yoksa her dilin olduğu gibi Türkçe'nin de bir ruhu var mıdır? Bu kadar insanı bir araya getiren herhalde bu ruhtur. Çünkü, o ruhun, dilin içerisinde Yunus Emre'nin sevgisini, Ahmet Yesevi'nin hikmetini, Hacı Bektaşi Veli'nin hoşgörüsünü görüyorum. Bu gençlerimize katkıları, Türkçe öğrenme istekleri, güzel Türkçe konuşmaları nedeniyle tebriklerimi ve takdirlerimi sunuyorum. Eğer dünyanın geleceği aydınlık olacaksa huzur ve barış içinde olacaksa yavrularımızı buna hazırlamak zorundayız. Ben Türkçe olimpiyatlarının böyle bir işlev gördüğünü düşünüyorum. Türkçe Olimpiyatları vesilesi ile ülkemize gelen bu çocuklarımız, bu ruh etrafında bir araya geliyorlar. Birleriyle dostça ve kardeşçe ilişikler ve dostluklar kuruyorlar. Bu gençlerimiz gelecekte önemli görev ve sorumluluklar yüklenecek ülkelerinde. Birbirleriyle çocukluktan itibaren tanışan çocuklar sayesinde ülkeler arasındaki dostluk ve kardeşlik bağları daha canlı olacaktır. Sadece bugünü değil, bu çocuklarımızın yüzünde geleceği de görüyorum." Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek: ''Bugün Türkiye bu haldeyse, bütün dünyaya barışı dostluğu getirmek için çalışıyorsa, buna katkı sağlayan dünyaya yayılmış eğitim ordusu var. Belediye başkanı olarak hangi ülkeye gitsem orada Türkiye'nin sesini duymak, bayrağını görmek beni çok mutlu ediyor. Allah onlardan razı olsun. Ama en önemlisi bu projeye imza atan, zihninde bu projeyi başlatan, bugüne kadar yılmadan bu işleri geliştiren büyüğümüze en büyük saygımız var. Duamız şudur ki, Allah büyüğümüze uzun ömürler versin ve başımızdan eksik etmesin. Türkiye adına, Ankara adına bu organizasyona imza atanlara teşekkür ediyorum. Emeği geçenlerden Allah razı olsun, Allah ne muratları varsa versin."

Tertip Komitesi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam: "Türkçe olimpiyatlarının temel kahramanları dünyaya Türkçe öğreten fedakar ve cefakar öğretmenlerimizdir. Amaçları Türk kültürünü daha yaygın hale getirmek ve dünyada evrensel bir dil olarak barışa, sevgiye ve kardeşliğe hizmet etmektir bu eğitim gönüllülerinin… Bu bir rüya değil, bir ufkun, vizyonun gelecek hayaline çağrıdır. Bu dev Türkiye projesi, dünyada olduğu kadar ülkemizde de hak ettiği ilgiyi görmeye başlamıştır."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: ''Doğudan batıya, kuzeyden güneye onlarca ülkeden güzellikler getirdiniz. Buradan da o ülkelere mutlulukla dönersiniz inşallah… Bu olimpiyatların ve eğitimin bir tek gayesi var. O ülkenin çocuklarına gençlerine çok iyi bir eğitim vermek. Ülkelerinize ve insanlığa faydalı kılmak. İnsanların birbiriyle kucaklaşmasını sağlayan ortak unsur dildir. Kültürün en önemli unsurunun dildir. Bu faaliyette dili kullanarak barışı yaygınlaştırmak çabasındadır. Sizler ortak dille birer dostluk köprüsü oldunuz. Sevgiyi, dostluğu ve arkadaşlığı geliştireceksiniz, çok iyi yerlere geleceksiniz, o zaman bizleri hatırlayacak, bulunduğunuz konumla Türkiye arasında güçlü bağlantı kuracaksınız."

ATO Meclis Başkanı Nuri Gürgür: ''Bana göre dünyanın en büyük, en anlamlı ümit veren faaliyeti içinde buluyorsunuz. Sıradan bir faaliyet değil bu. Bu gençleri yetiştirenlerden bu yolu açanlardan Allah razı olsun. Tebrik ediyorum. Bu eğitimi veren öğretmenlerin ne kadar büyük bir eser ortaya koyduğunu çocukların gözlerinden okuyorum."

ATO Başkanı Sinan Aygün: ''Sizler bulunduğunuz ülkelerde bizim elçilerimizsiniz… Hangi ülkede ticari bir sorunumuz olsa size başvuracağız. Sizleri yeni dikilmiş bir ağaç gibi görüyorum ilerde sizler meyve vereceksiniz. Dünya barışına büyük katkı sağlayacaksınız.''

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu: ''Sizin aranızda hiç kötü şey yok. Bilgiyi, dostluğu, kardeşliği temsil ediyorsunuz. Keşke dünya sizin gibi bir bahar, çiçek bahçesi olabilse. Gözyaşının eksik olmadığı bir dünyada siz insanlara umut veriyorsunuz. Bahar çiçekleri açtığında, insanlar mutlu olur, huzur ve sevinç duyar. Sizlerde işte bu bahar çiçekleri gibisiniz. Sizin aranızda hiç kötü şey yok. Bilgiyi, dostluğu, kardeşliği temsil ediyorsunuz. Keşke dünya sizin gibi çiçek bahçesi olabilse. Dünyadaki olumsuz örneklere gönlünüz takılı kalmasın. Savaşlar, kavgalar, ülkeler arası sert ilişkilerden dolayı sakın karamsar olmayın. Bu çocuklar, büyüklere çok şey öğretiyor. Hal diliyle, beden diliyle büyüklere, saygı-sevginin hakim olmasını, hoşgörünün hakim olmasını telkin ediyorsunuz. Keşke bu birlikteliğiniz büyüklere de örnek olabilse. Dünyadaki olumsuz örneklere gönlünüz takılı kalmasın. Savaşlar, kavgalar, ülkeler arası sert ilişkilerden dolayı sakın karamsar olmayın. Bunlar sadece gündemin ilk maddesinde olduğu için öne çıkıyor. Geride, insani-ahlaki değerlere bağlı olarak yaşayan büyük bir çoğunluk var."

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker: ''Türk kültürüne yaptığınız hizmetten dolayı sizleri kutluyorum. Uluslararası dostluk köprüsü oluşturmada çok anlamlı. Hem Türkçeyi öğrenmeleri çok büyük bir mutluluk. Bu tablo benim için çok güzel bir anı olarak kalacak.''

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan: ''Türkiye'de biz öğrencileri yerleştiriyoruz. Sizler de buraya gelip eğitim görmek isterseniz biz bundan memnuniyet duyarız. Dil sorununuz da olmayacak. Bıraktığınız yerden de devam edeceksiniz. Sizlere sunulacak her türlü mesleki eğitime sahibiz… Bizde ne olmak istiyorsanız her yeş var. Yardımcı olmaktan mutlu oluruz. Bu dostlukların küçük yaşta kurulması çok önemli dünya barışı anıda büyük bir katkı.''

Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan: "İki hafta boyunca bu çocuklar burada yaşadıklarını hiç unutmayacaklar. Bunlar kanalıyla işadamları oralara gidecek. Bu kanallarla Türkiye'ye girin rakam 8,5 milyar doları geçti. Bunlar Türkiye'yi temsil ediyorlar. Tanzanya, Kenya, Uganda'dan bu çocukların tanıdıkları Türkiye ile ticaret yapıyor."

Eski Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin: "Sevgi yönünden Türkiye her zaman zengin olacaktır. Türkçeyi sadece sıradanlıkla değil dilbilgisi ölçütleriyle de öğrendiniz. Söylediğiniz şarkılar, konuşmalarınız yorumlarınız Türkçeyi severek öğrendiğinizi gösteriyor. Dünyada bu kadar hoşgörüyü sevgiyi ve mutluluğu her eylem ve işlemine yayabilen bir millet fazla yoktur. İyi ki varsınız. İyi ki güzel yetiştiniz. İyiki geleceğe bu gelişmelerinizi bu mutluluklarınızı yayacaksınız. Ailelerinize de bizlerden selamlar götürün. Güzel nesiller yetiştirin."

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: "Kendi dillerini kültürlerini öğretiyor öğretmenler. Hepinize teşekkür ediyorum. İnşallah hepiniz ülkelerinize sağ salim gidersiniz. Ailelerinize selam götürün. Bizim sitemize girip her türlü bilgiyi ilerde belki bazılarınız Bizim bakanlıkla birlikte çalışabilirsiniz. Bizim de Türkçe bilen o ülkenin dilini bilen elemanlara ihtiyacımız oluyor. Çocukların kendilerinin gelmesi en güzel hediye aslında."

İçişleri Bakanı Beşir Atalay: ''Gerçekten iftihar ettiğimiz bir zenginliğimizsiniz. Sizleri kendi kardeşlerimiz vatandaşlarımız olarak görüyoruz. Ayrıca şunu da söyleyeyim; İçişleri Bakanı'nın bir görevi daha vardır. Güvenlikten sorumluyuz. Ama vatandaşlık işlerinden de sorumluyuz. Eğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmek isterseniz onu da ben imzalayayım. Öyle bir düşünceniz olursa onu da yaparız. Ama siz resmi olmasanız bile biz sizi kendi vatandaşımız görüyoruz. Türkiye'nin oralardaki temsilcileri olarak görüyoruz. Onun için Türkiye'nin kapıları her zaman açıktır.''

Anadolu Ajansı Genel Müdürü Hilmi Bengi: ''Dünyanın her bir yanından gelmişler. Orada hem Türkçeyi öğreniyorlar. Hem de eğitim alıyorlar. Gerçekten önümüzde çok güzel bir gelecek var. Başarılı arkadaşlarımız sizinle övünüyoruz, gurur duyuyoruz. Yetiştirenlerle gurur duyuyoruz. Değerli öğretmen arkadaşlarımız fedakarane bir gayret içinde vatanlarından uzak, doğdukları, eğitim gördükleri, yetiştikleri yerlerden uzakta sizleri yetiştirmek için hayata hazırlamak için geleceğe hazırlamak için büyük fedakarlık gösteriyorlar. Kendilerini kutluyorum. Sizleri de tebrik ediyoruz. Önünüz açık olsun.''

Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel: ''(Yardım gemisine saldırıyı hatırlatarak) Şu günlerde yaşadığımız sıkıntıları gördükçe, Türkçe Olimpiyatları için ülkemize gelen bu çocukların ilerde dünya barışına katkı sağlayacaklarını düşündükçe ümitlerimiz artıyor. Bu barışa bu çocukların katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum."

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış: "8 yıldır Türkiye dünyanın dört bir yanından bizim dilimize önem vermiş, şarkı ve şiirlerimize gönül vermiş yürekleri gördüğü zaman gözyaşlarını tutamıyor. Bu gözyaşları hüznün değil sevincin, coşkunun, onurun gözyaşları… Aynı bu organizasyonu tasavvur eden büyüklerimiz gibi, bugün burada 120 ülkeden 750 genci bir araya getiren anlayış gibi hükümet olarak biz de bu barış çabasına inanarak başladık ve devam ediyoruz. Diyalog kültürü ile insanlar birbirini kucaklamaya başladı. Bu organizasyonu gerçekleştiren anlayışın bu işlerde çok büyük rolü vardır. Bize farklıklarımızın zenginlik olduğunu, kimseye kin ve nefretle bakılmamasını öğreten büyüklerimiz olduğu için böyle oldu. Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde de o tavsiyeleri hep akılda tutuyoruz. AB insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesi ise Türkiye bu kadar büyük barış mimarı olarak AB'de hak ettiği onurlu yeri alacaktır. AB Türkiye'nin katılımı olmadan gerçek bir barış platformu olamayacaktır.''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: ''Moritanya'dan, Fas'tan, Mısır'dan, Romanya'dan, Tayvan'dan, Bosna Hersek'ten, Yemen'den, Moldova'dan, Gürcistan'dan, Bangladeş'ten sizin gibi güzel insanları ağırlamak bizim için büyük bir şeref ve onur. Bakan olarak bu türden ziyaretleri buraya yapılmış en güzel ziyaretler olarak görüyorum. Siz insanlığın güzel tarafını temsil ediyorsunuz. Gerçekten insanlık açısından çok büyük bir hizmet. Bunu çok büyük taktirle karşılıyoruz.''

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya: "Bu çocukların Türkçesi mükemmel. Bu çocuklar Türkiye ile ülkeleri arasında birer köprü...Türkiye'nin dünyada gerçek manada hakettiği şekilde tanıtımına çok büyük bir katkı sağlayacaktır."

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu: "Türkiye sizi her yıl dört gözle bekliyor. Alıştırdınız bizi. Anadolu coğrafyasında görmek istiyor. Büyük bir umutla sizleri izlerken dünyaya barışın hakim olacağını sizin nazarınızda görüyorum. Bu işin mimarı olan sessiz ustalara teşekkür ediyorum."

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç: ''Çocukların hepsi Türkçe konuşuyor. Buna şaşırmamak elde değil. Bu çocuklara Türkçeyi öğretenleri kutluyorum. Bu topluluk buraya gelen en güzel topluluklardan biri. Bir yıl boyunca sizi özlemle bekliyoruz. Hasret duyuyoruz. Geçen yıl da geldiniz. Sizler dünyada barış elçisisiniz.''

ASO Başkanı Nurettin Özdebir: "Bu çocuklar dünyaya barış getirecek.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu: ''Her yıl gerçekleştirilen bu organizasyon tüm türkiye'nin sabırsızlıkla beklediği bir organizasyon haline geldi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.''

(CİHAN)

Türkçe Olimpiyatları'nın Muhteşem Ödül Töreni

Türkçe Olimpiyatları'nın Muhteşem Ödül Töreni

Bu yıl 8. düzenlenen Türkçe Olimpiyatının muhteşem ödül töreninde çoşku dolu anlar yaşandı.

TBMM Başkanı Şahin: Türkçe'nin gelişimine katkı sağlayan herkese ve her kuruma TBMM öteden beri sahip çıkıyor

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, TBMM'nin öteden beri Türkçe'nin gelişimine katkı sağlayan herkese ve her kuruma sahip çıktığını bildirdi.

8. Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarının ödül töreni, 12 bin kişilik Ankara Arena'da gerçekleştirildi.

TBMM Başkanı Şahin, gazetecilerin, olimpiyatlarla ilgi soruları üzerine, olimpiyatlara katılan ülke sayısının her geçen gün arttığını memnuniyetle gördüğünü belirterek, Türkiye'nin tanınmasına, Türkçe'nin daha da yaygın bir dil olmasına vesile olduğunu vurguladı. Şahin, organizasyonu gerçekleştirenleri yürekten tebrik etti.

Türkçe'nin gelişimine katkı sağlayan herkese ve her kuruma TBMM'nin öteden beri sahip çıktığını ifade eden Şahin, kendisinin de bu düşüncelerle ödül törenine katıldığını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Arınç: Türkçe Olimpiyatları'nı her yıl iple çekiyoruz

8. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın Ankara Arena Kapalı Spor Salonu'ndaki ödül törenine devlet erkânından çok önemli isimler katıldı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkçe Olimpiyatları'nı her yıl hasretle çektiklerini belirtti.

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, "Her yıl bu günü iple çekiyoruz. Hasretle bekliyoruz. Bu sene 120 ülkeden 700'den fazla öğrenci geldi. Çok mutluyuz eşimle birlikte her sene fırsat buldukça geliyoruz. İzlemeye gayret ediyoruz. Çok büyük başarı. Gurur duyuyoruz. Allah bu imkânları hazırlayanlardan razı olsun. Bunun hasretiyle geldik." dedi.

Gökçek: Türkçe Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmak beni çok mutlu ediyor

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın 8.sine ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Bütün dünyanın çocuklarının Türkçe konuştuğunu belirten Gökçek, "Ve şunu görüyorum bütün dünyaya gittiğimde bu çocukların okuduğu okullarda yetişen öğrencilerin çoğu o ülkelerin birkaç sene sonra yönetici olmaya başlıyor." diye konuştu.

Bu yıl 8. düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın Ankara Arena Kapalı Spor Salonu'ndaki ödül törenine devlet erkânından çok önemli isimler katıldı. Girişte Türkçe Olimpiyatlarıyla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplayan Mehil Gökçek, "Ankara'da olması bu olimpiyatlara ev sahipliği yapmamız beni çok mutlu ediyor. Türkçe olimpiyatlarının çok değişik anlamı var. Bütün dünyanın çocukları Türkçe konuşuyor. Bu inanılmaz mutluluk ve gurur. Ve şunu görüyorum bütün dünyaya gittiğimde bu çocukların okuduğu okullarda yetişen öğrencilerin çoğu o ülkelerin birkaç sene sonra yönetici olmaya başlıyor. Ben bunlara pek çok yerde tanık oldum. Bundan gurur duyuyorum. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Hepsine teşekkür ediyorum." dedi.

Zaman

4 Haziran 2010 Cuma

Birlikteliğimiz Büyüklere Örnek Olsun

Endonezyalı Abdilaziz, merhum Yazıcıoğlu'nun 'Üşüyorum' şiirini okudu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, öğrencileri makamında kabul etti. Merhum Yazıcıoğlu'nun 'Üşüyorum' şiirini Endonezyalı Abdilaziz'den dinleyen Davutoğlu'nun hüzünlendiği görüldü.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 8. Türkçe Olimpiyatları için Türkiye'ye gelen öğrencileri makamında kabul etti. Yaklaşık 15 öğrenciyle tek tek ilgilenen Davutoğlu, çocukların isimlerini ve memleketleri sordu, bazı öğrencileri yanaklarından öptü.

Endonezyalı Abdilaziz İshah'ın okuduğu 'Üşüyorum' şiiri Ahmet Davutoğlu'nu duygulandırdı. Abdilaziz şiiri okurken, Davutoğlu'nun hüznü yüzüne yansıdı. Davutoğlu şiiri okumasından sonra Abdilaziz'e "Allah seni üşütmesin. O şiirin yazıldığı şartlara hiç düşürmesin." temennisinde bulundu.

Süleymaniyeli bir Kürt kızı da Erdem Beyazıt'ın "Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair" isimli şiiri okudu. Şiiri büyük bir dikkatle dinleyen Davutoğlu bunun en sevdiği şiirlerden olduğunu belirtti. Sakarya şiirini okuyan Kanadalı bir öğrenci, Davutoğlu'na Afrika'ya ait yerel bir ok-yay hediye etti. Afganistanlı öğrenci de ülkesinin yerel kıyafetini takdir ederken Davutoğlu bunu giyerek teşekkür etti.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da bir grup öğrenciyi kabul etti. Bardakoğlu, öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin bir araya gelmeniz insanlık için fevkalade güzel bir örnek. Bahar çiçekleri açtığında insanlar huzurlu ve sevinç dolu olurlar ya; siz de tıpkı bahar çiçekleri gibisiniz. Gözyaşının eksik olmadığı bir dünyada, siz insanlara umut veriyorsunuz. Büyükler bazı heveslere kapılarak çocuklara kötü örnek oluyor. Bu birlikteliğiniz büyüklere de örnek olsun.''

Ankara/Zaman

Gönülleri Fethettiler

Gönülleri Fethettiler

Türkiye şu sıralar heyecanlı günler geçiriyor.

Çünkü dilleri,dinleri, tenleri, kültürleri farklı, bir çok kişinin adını bile bilmediği ülkelerden gelen rengarenk misafirleri var. 8. Türkçe Olimpiyatları için 120 ülkeden gelen bu misafirlerAltınpark Kültür Şöleni'nde Ankaralılara unutulmaz anlar yaşatıyor.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve tertip komitesinin katıldığı şölene Ankaralılar da büyük ilgi gösterdi.

Sevgi dili Türkçe'de buluşan 750 öğrenci, gösterileriyle gönülleri fethetti... Altınpark'ta şarkılar söylendi... Halaylar çekildi...

Çiçek Abbas ve muavini Şakir, Moldova'lı öğrencilerle hayat buldu yeniden...

Dünyada yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen sevgi ve hoşgörünün olduğu her yerde barışın da olabileceğini gösterdi çocuklar bir kez daha ...

Program sonunda bu rengarenk misafirlere hediyeler takdim edildi, Egemen Bağış ve Melih Gökçek'e Kazak Çapanı giydirildi, yeni bir dünya için bir ağızdan döküldü şarkılar...

Doğum Günü Pastasını Dünya Barışı İçin Kestiler

Doğum Günü Pastasını Dünya Barışı İçin Kestiler

Türkiye'ye bir haftadır 'Türkçe Bayramı' yaşatan dünya çocuklarının ülkelerine dönmelerine sayılı günler kaldı. Şarkı, şiir ve halk oyunu finallerinin ardından öğrenciler yarın ödül töreniyle olimpiyatları tamamlayacak. Olimpiyat yönetimi, tören öncesinde mayıs ve haziran aylarında doğan çocuklar için doğum günü partisi düzenledi. Öğrenciler, pastayı dünya barışı için kesti.

8. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na katılan çocuklar, yarışma maratonunu geride bıraktı. 120 ülkeden gelen 750 öğrenci, 8 gündür Kızılcahamam'da yapılan ön elemeler ile İstanbul, Bursa ve Konya'da düzenlenen final yarışmalarında ter döktü. Şarkı, şiir, konuşma ve yazma gibi farklı kategorilerde Türkçelerini yarıştıran öğrenciler, aralarında Türk geleneksel oyunları, sinema, kukla gösterileri, çiğ köfteli sıra gecesi, konser, masa tenisi, voleybol ve satranç gibi etkinliklerle stres attı. Olimpiyat komitesi ise mayıs ve haziran ayında doğan çocuklar için güzel bir sürpriz yaptı. Öğrenciler için büyük bir doğum günü partisi düzenledi. Farklı ülkelerden 104 öğrenci hep birlikte doğum günü pastasını keserken, yaş günlerini 'iyi ki doğduk' diyerek Türkçe kutladı.

Öğrenciler, olimpiyatlar boyunca birbirinden eğlenceli etkinliklere katıldı. Ebru ve hat sanatlarının yapılışını ilgiyle izlerken, 'Eşrefpaşalılar' filmi, Ertuğrul Erkişi'nin konseri, Atalay Demirci'nin 'ayakta sunum'u, Perişan FM'in tek kişilik gösterisi ile moral depoladı. Dünya çocukları geleneksel Türk oyunlarından yoğurt yeme yarışması, çuvalda yürüme, süngerle su taşıma, mendil kapmaca, kaşıkla yumurta taşıma, balon patlatma ve yakan top gibi oyunlarla doyasıya eğlendi. Zaman zaman Ankara'ya giderek hem devlet büyüklerini ziyaret etti hem de Başkent'in Anıtkabir başta olmak üzere tarihi ve turistik yerlerini gezdiler. Yarışmacılar, Asya Termal Tesisleri'nin termal havuz ve hamam gibi imkanlarından da memnun kaldı. 10 Haziran'da sona erecek Türkçe Olimpiyatları'nın ödül töreni yarın Ankara Arena Spor Salonu'nda gerçekleştirilecek.

İbrahim Asalıoğlu/Zaman

Şiir Finalinin Birincisi Afganistan

Şiir Finalinin Birincisi Afganistan

Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneğince (TÜRKÇEDER) bu yıl ''aynı dili konuşuyoruz'' sloganıyla sekizincisi düzenlenen ''Uluslararası Türkçe Olimpiyatları''nın şiir finali, Konya'da yapıldı.

Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi'nde saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan şiir finali, Dünya Renkleri Halk Dansları Topluluğunun gösterisiyle devam etti.

12 ülkeden öğrencilerin katıldığı finalin jüri üyeleri, besteci Erhan Güleryüz, sanatçı Uğur Işılak, Mustafa Demirci, şair Serdar Tuncer, Dr. Murat Salim Topaç, şair Mehmet Atilla Maraş, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emine Yeniterzi, Mevlana Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vehbi Çelik, Mevlana'nın 22. kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru, Konya Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, Dr. İbrahim Demirci ve yazar Cemal Şök'ten oluştu.

Öğrencilerin okuduğu Türkçe şiirler, söylediği şarkılar ve yaptıkları gösteriler beğeniyle izlendi ve uzun süre alkışlandı. Mali'den gelen öğrenciler horon oynadı, öğrenciler Mehmet Akif Ersoy'un ''Bülbül'' şiirinden, Abdurrahim Karakoç'un ''Mihriban''ına kadar çok sayıda eseri başarıyla okudu.

Yapılan oylama sonrası ''Mehlika Sultan'' şiiriyle Afganistan'dan Shaira Osmani birinci, ''Bülbül'' şiiriyle Türkmenistan'dan Övezmurat Altıyev ikinci, ''Sana Bana Vatanıma'' isimli şiiriyle de Kırgızistan'dan Mamacakip Kizi Aysuluu üçüncü oldu. Dereceye giren öğrencilere hediyeleri, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek tarafından verildi.

Şiir finaline, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, AK Parti Konya milletvekilleri, çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Samanyoluhaber.com

2 Haziran 2010 Çarşamba

Şarkı Finali İstanbul'da Yapıldı

TÜRKÇE OLİMPİYATLARI YARIŞMACILARI, SAHNE ARKASINDA BÜYÜK HEYECAN YAŞADI



Bu yıl 8'incisi düzenlenen Türkçe Olimpiyatları, renkli görüntülere sahne oluyor. Türkçe Olimpiyatları Şarkı Finali'nin yapıldığı İstanbul ayağını izlemeye gelen binlerce davetli, Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu'nda şarkı finalinin başlamasını beklerken, sahne gerisinde de finalde yarışacak öğrenciler arasında hummalı bir çalışma yaşanıyor. Kimi öğrenci şarkı provası yaparken, kimi de heyecanla sıranın kendisine gelmesini bekliyor.



20 ülkeden 750 öğrenciyi buluşturan Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Şarkı Yarışması Finali Ataköy Sinan Erdem Spor Salonu'nda başlarken yarışmaya ilgi büyük oldu. Binlerce insan spor salonunun koltuklarını doldurdu. Şarkı finalini izlemeye gelenler öğrencilerin sahneye çıkmasını beklerken sahne arkasında da öğrenciler büyük heyecan yaşıyor. Farklı ülkeden gelen öğrenciler yöresel kıyafetleriyle sahne gerisinde hazırlıklarını sürdürüyor. Finale çıkacak ve performanslarıyla jüriyi etkilemeye çalışacak olan öğrencilere en büyük destek öğretmenlerinden geldi. Öğrencilerini yalnız bırakmayan öğretmenler sahne gerisinde son dakikaya kadar öğrencilerinin hazırlıklarına yardım etti.



Azebaycan Bakü Özel Türk Lisesi'nde öğretmenlik yapan Soner Yıldız 'Bir Fırtına Tuttu' adlı parçayı seslendirecek olan öğrencisi Vahit Nuriyev'den oldukça umutlu. Nuriyev'in finallerde derece elde edeceğini aktaran Yıldız öğrencisine güvendiğini belirtti.


Romanya Köstence Uluslararası Bilgisayar Lisesi'nde Türkçe öğretmeni Sedat Can ise olimpiyatlara öğrencisi Zamfir Gabriel Lucian ile birlikte katılmış. Geçen yıl olimpiyatlardan hemen sonra öğrenci arayışına başladıklarını aktaran Can, olimpiyatlara 5 ay hazırlandıklarını söyledi. Öğrencisinin 'Hatasız Kul Olmaz' şarkısını seslendireceğini aktaran Can şunları söyledi; "Bu şarkıyı zor olduğunu bile bile seçtik. Çok çaba sarf ettik. Öğrencimiz ülkenin dil yapısı itibariyle bazı kelime ve harfleri söylemekte zorlandı. Ayrıca ailesi bize çok yardımcı oldu."


Irak Kerkük'te öğretmenlik yapan Elif Tomokin ise öğrencisi Sara Harbişükür'den oldukça umutlu. Sara'nın sesine uygun şarkıyı seçtiklerini söyleyen Tomokin, Sara'nın şarkıyı en güzel şekilde yorumladığını aktarıyor. Bu yarışma için çok çalıştıklarını belirten Tomokin, öğrencisinin 2 yıldır hazırlandığını aktardı. Olimpiyatlara kendisini müzisyen olan babasının hazırladığını söyleyen Sara ise olimpiyatlardan iyi bir derece ile ayrılacağını umut ettiğini söyledi.

Olimpiyatlara Güney Kore'den katılan Dong Geon Lee ise olimpiyatlara 'Neredesin Ayyüzlüm' parçasıyla katılıyor. Hafta sonları Türkçe Kültür Merkezi'nde Türkçe öğretmenliği yaptığını belirten Dong'un öğretmeni Şinasi Alpago ilk zamanlar bazı sesler Korece'de olmadığı için zorlandıklarını söyledi. En büyük desteği Türkiye sevdalısı olan ailesinden aldıklarını aktaran Alpagon, Dong'un ailesine teşekkür etti. (CİHAN)

ŞARKI FİNALİ BAŞLADI

Türkçe Öğretimi Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından bu yıl 8. si düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın şarkı finali, İstanbul Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda başladı.


Sunuculuğunu Ceyda Düvenci ve Vatan Şaşmaz'ın yaptığı finalin başında İskenderun'daki hain saldırına ve İsrail'in insani yardım gemilerinde hayatlarını kaybedenler için saygı duruşu yapıldı. Hükümet üyelerinin terör saldırısı ve İsrail'in insani yardım gemilerine yaptığı kanlı baskın sebebiyle Ankara'daki yoğun mesaisi yüzünden katılamadığı törene İstanbul'un yeni Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İBB Başkanı Kadir Topbaş, eski Milli Futbolcu Hakan Şükür, sanatçılar Halil Ergün, İzel, İclal Aydın, Mustafa Ceceli, Zekai Tunca, Burak Hakkı, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Şükrü Akalın, Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Hidayet Karaca, TRT Genel Müdür Yardımcısı Dr. Zeynel Koç ve çok sayıda vatandaş katıldı.


YAKALARA SİYAH KURDELA TAKILDI

Türkçe Olimpiyatları Şarkı Finali açılışında İskenderun'da önceki dün gerçekleştirilen hain saldırıda şehit edilen askerler ve İsrail'in İnsani Yardım gemilerine saldırısı sonucu hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Törene katılan vatandaşlar her iki olayda şehit olanlar anısına siyah kurdela taktı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından tören Dünya Sazendeleri adlı gösteri ile devam etti.



Ardından şarkı finalinde yarışacak dünyanın çeşitli ülkelerinden çocuklar sahneye çıktı. Sahne alan çocukların da İskenderun saldırısı ve İnsani Yardım Gemileri'ne yapılan saldırı dolayısıyla siyah kurdela takması dikkat çekti.



Tören şarkı finalinde yarışan öğrencilerin parçalarını seslendirmesiyle devam ediyor.



(SAMANYOLU HABER- CİHAN )

Muhteşem Şarkı Finali

Türkçe Öğretimi Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından bu yıl 8.'si düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları şarkı finali İstanbul Ataköy Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda yapıldı.

Ceyda Düvenci ve Vatan Şaşmaz'ın sunuculuğunu yaptığı 8. Türkçe Olimpiyatları Şarkı Finali açılışında İskenderun'da önceki dün gerçekleştirilen hain saldırıda şehit edilen askerler ve İsrail'in İnsani Yardım gemilerine saldırısı sonucu hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Törene katılan vatandaşlar her iki olayda şehit olanlar anısına siyah kurdela taktı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından tören Dünya Sazendeleri adlı gösteri ile devam etti. Törene İstanbul'un yeni Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İBB Başkanı Kadir Topbaş, eski milli futbolcu Hakan Şükür, Arif Erdem, Mert Korkmaz'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ünlü ve binlerce vatandaş katıldı.

MUHTEŞEM DÜET

Videoyu Sitene Ekle Daha Fazla Video İçin Tıklayın

Bu seneki olimpiyatların jürisini Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Haluk Şükrü Akalın, Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Hidayet Karaca, TRT Genel Müdür Yardımcısı Dr. Zeynel Koç, Bosna Fatih Sultan Mehmet Korosu'nun kurucusu Mehmet Bayraktareviç, Prodüktör Şahin Özer, Reklamcı Ali Tarhan, sanatçılar Halil Ergün, İzel, İclal Aydın, Mustafa Ceceli, Zekai Tunca, Burak Hakkı, yaptı.

Juri'nin tanıtılmasının ardından şarkı dalında birincilik için yarışan 21 öğrenci performanslarını sergiledi. Sahnede şarkı söyleyen öğrencilerin de İskenderun'daki terör saldırısı ve İnsani Yardım Gemileri'ne yapılan saldırı dolayısıyla siyah kurdela takması dikkat çekti. Tribünlerde de bazı seyirciler de şarkılara ellerindeki Filistin bayraklarını sallayarak eşlik etti.

Şarkı yarışması devam ederken Türkmenistan'dan Övezmurat Altıyev'in seslendirdiği Bülbül isimli şiir salonu dolduran binlerce vatandaşı hem duygulandırdı hem de heyecanlandırdı. Altıyev'in güzel sesi ve düzgün Türkçesiyle okuduğu şiir salondaki vatandaşlar ve jürinin beğenisini topladı.

SAMANYOLUHABER.COM GECEDEN TÜM DETAYLARI AN BE AN AKTARDI

Ayrıca Türkçe Olimpiyatları şarkı finalinin tekrarı yarın akşam saat 21.30'da Samanyolu Televizyonu ve Türkiye'nin yeni internet platformu www.kure.tv'de...

Güney Kore'den Dong Geon Lee, Murat Göğebakan'ın Ay yüzlüm şarkısıyla mest etti.

Videoyu Sitene Ekle Daha Fazla Video İçin Tıklayın



Kollama Dizisi Oyuncuları Türkçe Olimpiyatı Şarkı Finalinde

"Kollama" dizisi oyuncuları gezi ve atraksiyonlarda dur-durak bilmiyor!...

Son zamanlarda adından sıkça bahsettiren dizinin değerli oyuncuları, 02 Haziran 2010 Çarşamba günü saat 21:30'da Türkçe Olimpiyatı şarkı finaline katılacaklardır. Severek takip ettiğimiz oyuncularımızı o müthiş gecede görebilmek için haydi ekran başına!...

Samanyolu'nda yayınlanacak final oyuncular ve sanat camiasından birçok isimin katılımıyla başlayacak...

Programdan birkaç resim,